Berlin, Spree Nehri kıyısında küçük bir balıkçı kasabası olarak doğmuş ve Avrupa tarihini baştan yazan kentler arasında. Şehrin bohem ve melankolik sokakları, tarihinde gizlenmiş acı ve yıkımların yansıması olarak görülüyor. İkinci Dünya Savaşı'nın yaralarını Alman halkının azmiyle kısa süre içinde saran Berlin, kozmopolit yapısının sunduğu hoşgörü ve çeşitlilikle gelen tüm ziyaretçilerini kucaklıyor. 

Berlin Nasıl Yazılır? Nasıl Okunur?

Birçok kişi, Berlin'in isminin Almanca ayı manasına gelen "bär" kelimesinden geldiğini düşünüyor. Oysa şehir isminin ne Almancayla ne de  bär kelimesiyle bir ilgisi var. Dilbilimciler, Slav dillerinde bataklık manasına gelen "berl" kelimesinin, şehrin adına ilham verdiğini düşünüyor. Berlin, İngilizcede de Almancada da aynı şekilde yazılıyor. Almanca, Türkçeye hayli benzer şekilde bɛɐ̯ˈliːn olarak telaffuz ediliyor. 

Berlin Hakkında Bilgi: Berlin'in Kısa Bir Tarihi

Berlin'in, Prusya Krallığı'na başkentlik yaptığı 18. yüzyıla dek tarih sahnesinde pek de yeri yok. Prusya Krallığı güçlendikçe şehir büyümüş ve gelişmiş, dünyanın önemli siyasi, ekonomik ve kültürel merkezleri arasına adını yazdırmış. İkinci Dünya Savaşı'nın en ağır faturasını ödeyen şehir olan Berlin, Otuz Yıl Savaşları'nda da hayli darbeler almış. Şehrin neredeyse üçte biri, Otuz Yıl Savaşları'nda zarar gördü, nüfusu neredeyse yarı yarıya azaldı. Kente ilk Yahudilerin yerleşmesi de bu savaşın sonrasında gerçekleşiyor. 

Berlin, ikinci büyük darbesini İkinci Dünya Savaşı sırasında aldı. Berlin'deki tüm büyük ve önemli binalar, Adolf Hitler ve Mimar Albert Speer tarafından Roma stiline sahip görkemli yapılara çevrildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında ağır bombardıman altında kalması neredeyse tüm Berlin'in yıkılmasına neden oldu. Berlin'in acısı bunlarla bitmedi. Batı ve Doğu Berlin olmak üzere tam ortadan ikiye bölündü. Her iki bölge, sonradan utanç duvarı olarak anılacak Berlin Duvarı'yla ikiye ayrıldı. 

Berlin Nasıl Bir Şehir?

Berlin'de İkinci Dünya Savaşı sonrası Orta Çağ'dan kalan neredeyse hiçbir yapı kalmadı. Restore edilebilecek tüm eski yapıları aslına uygun olarak yenilenen kent, modern mimariye de büyük önem verdi. Almanya'nın hızla büyümesiyle Türkiye de dahil olmak üzere birçok farklı ülkeden göç alan şehir, çokkültürlü yapısıyla öne çıkıyor. 

Berlin günümüzde, Avrupa'nın en önemli sanat ve ticaret merkezlerinden biri. Tekno ve house müziğin merkezi haline gelen şehir, sadece tarihi dokusu ve sanat merkezleriyle ziyaretçilerini cezbetmekle kalmıyor, ziyaretçilerine sabahın ilk ışıklarına kadar süren çılgın gece hayatında kaybolma şansı sunuyor. 

Berlin'e Nasıl Gidilir?

Türkiye'nin pek çok noktasından Berlin'e haftanın her günü uçuş düzenleniyor. Her ne kadar kara yolunu tercih eden bir kitle olsa da, fazlasıyla zaman aldığı için pek çok kişi uçmayı seçiyor. 

Berlin Hakkında Tavsiyeler ve İpuçları

• Berlin, gelişmiş metro ve otobüs ağlarıyla şehrin bir ucundan diğer ucuna kolayca gitmenizi sağlıyor. Bu nedenle merkezin biraz dışında yer alan uygun fiyatlı konaklama yerlerini rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
• Şişe suyun oldukça pahalı olduğu Berlin'de musluktan su içiliyor. Suya harcayacağınız parayı yeni lezzetler denemek, müzeler gezmek ya da hediyelik eşyalar almak için kullanabilirsiniz. 
• Para birimi olarak Euro kullanan Berlin, oldukça pahalı bir şehir. Berlin'in rahatlıkla tadını çıkarmak için WelcomeCard satın alabilirsiniz. Toplu taşımadan ücretsiz faydalanmanızı sağlayan kart, müzeleri çok daha ucuza gezmenize yardım ediyor. 
• Noel zamanı Berlin ışıl ışıl oluyor. Ziyaretinizi bu tarihe denk getirerek Berlin'in büyülü atmosferinin tadını çıkarabilirsiniz. 

Berlin'de Gezilecek Önemli Noktalar

• Branderburger Tor: Berlin'in en önemli sembolleri arasında yer alan Branderburg Kapısı, en fazla ziyaretçi çeken yapı olma özelliği taşıyor. Atina'da bulunan Acropolis'in girişinden esinlenerek yapılan kapı, Neoklasik mimarinin Almanya'daki en güzel örneği olarak görülüyor. Şehrin merkezinde yer alan yapının etrafında gezilebilecek pek çok yer bulunuyor. 

• Alexanderplatz: Berlin'in tarihi merkezi Mitte'de yer alan meydan, Almanya'nın en büyük meydanı olarak biliniyor. Meydan, Berlin'i yukarıdan 360 derece seyredebileceğiniz Berlier Fernsehturm adlı televizyon kulesini de barındırıyor. 

• Müzeler Adası: Alexanderplatz'a yakın bir ada üzerine kurulan yer, UNESCO Kültür Mirasları Listesi'nde bulunuyor. Farklı konseptlerde pek çok müzenin bulunduğu alan, sadece Antik Yunan, Mısır ve Mezopotomya eserlerini barındırmıyor, Monet gibi ünlü ressamların tablolarını görme fırsatı da tanıyor. 

• Charlottenburg Sarayı: İkinci Dünya Savaşı'ndan ağır darbeler alan Berlin'in birçok sarayı bombardıman sonrasında yok oldu. Ayakta kalan saraylardan biri olan Charlottenburg Sarayı, barok mimarisine uygun olarak inşa edilmiş.

• Berlier Dom: Berlin'in görkemli sembolleri arasında yer alan Berlin Katedrali, İkinci Dünya Savaşı'nda ağır yara alan yapılarından biri. Barok stiline uygun olarak inşa edilen yapı, merdivenlerinden yukarı tırmandığınızda size muhteşem bir Berlin manzarası sunuyor. 

• Doğu Yakası Galerisi: Berlin Duvarı'nın doğu yakasında yer alan bölüm, dünyanın her yerinden gelen ressamların yaptığı 105 adet duvar resmini görebileceğiniz bir yer. Berlin'in uluslararası özgürlük anıtı olarak kabul edilen bölge, Berlin'in bohem ruhunu yansıtıyor. 

• Checkpoint Charlie: Berlin Duvarı yıkılmadan evvel, kentin doğu ve batı kısmı arasındaki en önemli geçiş noktası olan bölge, Doğu Almanya'dan kaçmaya çalışanların dramını gözler önüne seviyor. Geçişin hemen yanında bulunan müze, savaşta kullanılan ilginç teknikleri de barındırıyor. 

• Holocaust Anıtı: Yaşanan Yahudi Soykırımı'nda hayatını kaybedenlere adanan anıt, yahudi törenleri ve medeni kanunun yanı sıra efsanelerinden oluşan yazıları barındıran bloklara sahip. Anıtın yakınındaki levhada, soykırımda hayatlarını kaybedenlerin isimlerine yer veriliyor. 

• Potsdamer Meydanı**:** Kentin modern yüzünün sembolü olan meydan, Berlin Duvarı'ndan kalma birkaç parçayı barındırıyor. Duvarın izlerini silebilmek için ünlü mimarların modern tasarımlarına yer verilen alan, birçok sokak etkinliğine ev sahipliği yapıyor. 

• Kreuzberg: Sachsenhausen Toplama Kampı'nın bulunduğu bölge, Dünya Savaşları'na ait eserlerin sergilendiği pek çok müzeye ev sahipliği yapıyor. Kentin en popüler gece kulüpleri bu bölgede bulunuyor. 

Berlin'de Ne Yenir?

Berlin, yemek kültürüyle öne çıkan şehirler arasında yer almıyor. Patates ve domuz eti, Berlin mutfağının olmazsa olmazları arasında. Hamburger ve sosisli sandviç gibi lezzetlerin doğduğu bir yer olsa da, yemek çeşitliliği olmadığı için genellikle Berlin'de farklı dünya mutfakları tercih ediliyor. Yine de Pfannkuchen isimli tatlısına bir şans verebilir, Berlin'de yer alan Michelin yıldızlı restoranları deneyebilirsiniz. 

Avrupa’nın Bohem Ruhunu Berlin’de Hissedin

Berlin seyahatiniz sırasında günlerinizi kentin simgesi sayılan yapıları ziyaret ederek, renkli gece hayatını deneyimleyerek, cazip alışveriş fırsatlarından yararlanarak keyif dolu bir şekilde geçirebilirsiniz.

Berlin’in köklü tarihine yönelik bilgi dağarcığınızı genişletmek istediğinizde Alman Parlamento Binası, Müzeler Adası, Charlottenburg Sarayı ve Brandenburg Kapısı’nı ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, Doğu Yakası Galerisi, Checkpoint Charlie ve Kreuzberg de gezginlerin yoğun ilgisini çekiyor. Günü eğlenerek noktalamaya karar verirseniz, hareketli gece hayatının merkezinde yer alan mekânlara gidebilirsiniz.

Berlin’in konuklarına sunduğu tüm olanaklardan yararlanmanıza imkân tanıyacak uçak biletleri için her bir hava yolu şirketinin sitesini tek tek ziyaret edip, saatlerce araştırma yapmak zorunda değilsiniz. www.seyahatyanimda.com ayrıcalığı ile tüm bu süreci birkaç tıklama ile kolayca geride bırakabilirsiniz. Hedeflediğiniz tarihte hangi hava yolu şirketinin en uygun seçeneği sunduğunu tek bir sayfada sorgulayabilirsiniz.  

Berlin Nasıl Gezilir?

Berlin, her köşesinde saklı hazineler barındıran bir şehir. Tarihi yapılar, modern binalar, sokak sanatçıları, duvar resimleri, güzel parklar ve çok daha fazlası Berlin sokaklarında aylak aylak dolaşılmadan keşfedilmiyor. İlk başta Berlin'i tanımak için kentin en eski bölgesi Nikolaivertel, müzelerle dolu Alexanderplatz ve diğer önemli yapılarla dolu yerleri gezecek şekilde bir rota oluşturmak, kalan vakitte ise Berlin sokaklarını aylak aylak arşınlamak iyi bir fikir gibi görünüyor. Türk nüfusunun oldukça fazla olduğu Berlin'de kaybolmaktan korkmanıza gerek yok. Neredeyse her yerde Türkçe konuşan birilerine rastlıyorsunuz.